Lady In Black

Sevgili arkadaşlar, bu akşamın şarkısı efsanevi bir rock klasiği, yine efsanevi bir rock gurubundan, efsanevi bir müzisyen tarafından yazılmış.

Kahramanımız Ken Hensley isimli bir İngiliz müzisyen. Ken, Uriah Heep gurubunun ilk döneminde şarkılarının bir çoğunu yazmış, aynı zamanda da klavye çalmış. Uriah Heep'in 1969'da kurulduğunu düşünürseniz, o yıllarda rock müziğinin klavyesiz çalınmadığını da dikkate alırsınız herhalde sevgili arkadaşlar. Ben işin açıkçası o dönemin klavyesine deli olurum. Müziği çok güzel, çok özel yapar kanaatimce. Bu türün bizdeki en belirgin yansıması Cem Karaca'dır. Namus Belası falan hep benzeri gitar/klavye kombinasyonuyla çalınmış nefis rock klasikleridir.

Size bir gün Heep'i detaylarıyla yazarım. Şimdilik sadece ne kadar sıkarsanız sıkın, rock müziğinden başka bir şeyin çıkmayacağı tarihin en güzel guruplarından biridir deyip, bırakalım - bence tabi...

Şarkımız ise 1971'den. Çok melodik, çok güzel bir parça, Lady In Black, yani Siyahlar İçindeki Kadın.

Bu şarkıyı üç beştir çevireyim diye niyetleniyor, sonra da bırak babacım, kalsın şimdi bulaşma diye bırakıyordum.

Çünkü baş belası, edebi, şiirsel, bırakın çevirmeyi, anlaması bile insanı kanırtan sözleri var. Tam İngilizlerin divan edebiyatı, faülatün, mefaülü, fülun....

Çevirince neye benzeyecek, bilmiyorum, ama başlayalım bakalım...

Bana bir sabah geldi
Yalnız bir Pazar sabahı
Uzun saçları kış ortasının rüzgarında uçuşuyordu
Beni nasıl buldu bilmiyorum
Çünkü karanlıklar içinde yürüyordum
Ve etrafımı yıkım sarmıştı
Kazanamadığım bir kavgadan

Bana düşmanımın ismini sordu
Ben de cevapladım, bir gurup adamın
Savaşıp kardeşlerini öldürme ihtiyacı, ne insanları, ne tanrıyı umursayarak
Ve ona (kadına) yalvardım, bana [birkaç] at ver
Düşmanlarımı ezip, geçeyim diye
İçimdeki tutku çok hevesliydi
Bu hayat artığını (düşmanını) çiğnemek için

Ama onun (kadının) aklındaki bir savaş değildi
İnsanı hayvana çevirecek (düzeyine düşürecek)
Başlatması kolay, bitirmesi olanaksız
Çünkü o (kadın) bütün insanlığın anasıydı
Bana o kadar bilgece öğüt verdi ki
Bir daha bildiğimi okumaya korkar oldum
Beni bırakma diye yalvardım

Han'fendi lütfen elini tutayım diye bağırdım
Hep yanında kalayım dedim
İnancını kaybetme, bana güven dedi, kalbim hayatla doldu
Güç sayılarda (çoklukta) değildir [dedi]
Böyle olduğunu düşünmedim bile [dedi]
Ama bana ihtiyacın olduğunda emin ol çok uzaklarda olmayacağım [dedi]

Konuşması bitince arkasını döndü
Söyleyecek bir şey bulamamıştı
Ayağa kalkıp, siyah pelerini kaybolana kadar baktım
Çilem azalmadı ama
Artık yalnız olmadığımı biliyorum
İçim tazeleniyor o rüzgarlı günü her düşündüğümde
Eğer bir gün o [kadın] sana da gelirse
Onun bilgeliğini tat
Ondan cesaret topla ödülün olarak, benden de selam söyle

Sözler böyle. Şimdi haklı olarak ne diyor bu adam ya diyorsunuz. Bu acayip şairleri anlamaya çalışmak boşuna. Web üzerinde herkes kendine göre yorumluyor. Kimi kadın için Meryem Ana diyor, bir Pazar günü (ayin esnasında) geldiği ve tüm insanların anası olduğu söylendiği için. Kimi de Kelt tanrısı bilmem kim diyor.

Böyle şarkıların güzelliği, kafanıza göre yorumlayabilmeniz bence sevgili arkadaşlar.

Ken Hensley'e sormuşlar ne iş bu Lady In Black diye, o da demiş ki "Bir akşam otelin penceresinden gördüğüm bir kız, hiç tanışmadık ama bu şarkıya ilham oldu"

İşte böyle sevgili arkadaşlar. Kim takar bu karalar içindeki kadının kim olduğunu. Güzelim müziği dinlemek varken...

Sevgi ile kalın ❤️

Ufak bir not, klibi izlerken gülmemeye çalışın, 70'ler böyleydi 😜

===

She came to me one morning
One lonely Sunday morning
Her long hair flowing in the mid-winter wind
I know not how she found me
For in darkness I was walking
And destruction lay around me
From a fight I could not win
Ah, ah, ah

She asked me name my foe then
I said the need within some men
To fight and kill their brothers without thought of men or God
And I begged her give me horses
To trample down my enemies
So eager was my passion to devour this waste of life
Ah, ah, ah

But she would not think of battle that
Reduces men to animals
So easy to begin and yet impossible to end
For she the mother of all men
Had counciled me so wisely that
I feared to walk alone again
And asked if she would stay
Ah, ah, ah

Oh, lady, lend your hand, I cried
Oh, let me rest here at your side
Have faith and trust in me, she said and filled my heart with life
There is no strength in numbers
I’ve no such misconceptions
But when you need me be assured I won’t be far away
Ah, ah, ah

Thus having spoke she turned away
And though I found no words to say
I stood and watched until I saw her black cloak disappear
My labor is no easier
But now I know I’m not alone
I find new heart each time I think upon that windy day
And if one day she comes to you
Drink deeply from her words so wise
Take courage from her as your prize and say hello for me
Ah, ah, ah, ah, ah, ah







Comments

Popular posts from this blog

Bawitdaba

The Best Is Yet To Come

Drift Away