Sultan's Of Swing

Gecenin şarkısını benim yaşımda olup da bilmeyeniniz çok azdır. Dire Straits gurubunu meşhur eden Sultans of Swing.

Bakalım ne anlatıyor...

Karanlıkta bir ürperti gelir,
Parkta yağmur yağmaktadır,
Nehrin güneyinde durup,
Herşeyi bırakırsınız çünkü,
Tam o anda bir orkestra
Dört dörtlük, dixie çalmaktadır,
Bu müziği duyduğunuzda
Kendinizi daha iyi hissedersiniz.

Gece vakti yağmura yakalanmış arkadaş burada. Nehir kenarında yürürken bir pub'da üflemeli çalgılarla, trompet, trombon saksafon gibi, Amarika'nın güneyine, özellikle New Orleans kentine özgü Dixie tarzı bir cazın çalındığını duyar. Hoşuna da gider. Double-Four times yani dört dörtlük, bir ritim ölçüsü 4/4 diye yazılır, hatırlarsınız belki müzik derslerinden.

İçeri girdiğinizde
Etrafta çok fazla yüz görmezsiniz,
Yağmurdan kaçmak için
Atmışlar kendilerini içeriye,
Arada da caz dinliyorlar,
Tabi rekabet var başka mekanlarda,
Ama o müziği çalıyor borular,
Güneyden çok uzakta,
Burada, Londra kentimde!

İçerisi kalabalık değildir. Zaten içerdekiler de müzikten ziyade yağmurdan kaçtığı için gelmiştir bu pub'a, mecburen de caz dinlemektedirler böylece. Yoksa trend müzik çalan başka bir çok lokal vardır etrafta. Gel gelelim trompetler, trombonlar caz çalmaktadır işte, hem de Amarika'nın güneyinin çok çok uzağında, taa Londrada.

Gitarcı George'a bir bakın,
Bütün akordları bilir,
Ama ne ağlatır, ne öttürür gitarını,
Sadece ritim çalar,
Gücü ancak bu eski gitarı
satın almaya yetmiş derler,
Işıkların aştımda çalmaya başladığımda.

Gözü gitarcıya takılır. Gitarcı George, gitarını öttürmeden ve ağlatmadan yani solo atmadan, sadece ritim çalmamaktadır. Berbat durumdaki ikinci el gitarını zar zor alabilmiştir.

Harry ünlü olup sahnede çalamasa da
pek takmaz,
Gündelik bir işi vardır zaten,
Fena da değildir maaşı.
Cumayı bekler ki
Gurupla birlikte başlasın çalmaya,
Çok iyi kullanır honky-tonk piyanosunu,
Swing'in Sultanları gurubuyla.

Harry çok iyi piyano çalsa da Pazartesi-Cuma normal bir işte çalışmaktadır, aldığı para da fena değildir. Ünlü olmasa da hayatından memnundur. Her hafta Cuma'nın gelmesini bekler ki gurupla birlikte çalabilsin.

Bol kahverengi pantolonları
Ve yüksek topuklu ayakkabıları ile,
Kafaları iyi bir gurup genç,
Barın bir köşesinde vakit geçirmektedirler,
Trompet çalan bu orkestrayı duymazlar bile,
Çünkü çalan müziğin ismi Rock'n'Roll değildir.
Tam bu anda Sultanlar creole çalmaya başlar.

Barın bir köşesinde bir gurup genç geyiklemektedirler. Şalvar pantolon ve apartman topuklu ayakkabı giymişlerdir - şarkı 70'lerden, unutmayalım. O zamanın ve bence her zamanın trendy müziği Rock tabi, o yüzden Dixieland açmıyor bunları. Bu anda bizimkiler Creole - yine ABD'nin güneyine özgü bir müziktir, aslında sadece müzik değil, yiyeceği, içeceği ile başlı başına bir kültürdür, çalmaya başlarlar.

Sonunda çan çalar
Ve solist mikrofonun başına gider,
Bu akşamlık bu kadar,
Artık eve gitmek zamanı der,
Son olarak, biraz da aceleyle bitirir,
Biz Sultanlarız,
Swingin Sultanları

Brit pub'larında her nedense bir çan vardır, hancı, happy hour (bir içki fiyatına iki içki) yada last drinks (son içkiler) gibi anınsları bu çana vurarak yapar. Burada da kapatıyoruz çanı çaldığımda bizimki gurubun adını Swing'in Sultanları diye anons eder.

Swing'in bir müzik türü olduğunu da hatırlatıp, just as the time bell rings:

🎶🎸 İyi geceler sevgili arkadaşlar 🎶🎸😍

===

You get a shiver in the dark,
It’s a raining in the park but meantime-
South of the river you stop and you hold everything
A band is blowing Dixie, double four time
You feel alright when you hear the music ring

Well now you step inside but you don’t see too many faces
Coming in out of the rain they hear the jazz go down
Competition in other places
Uh but the horns they blowin’ that sound
Way on downsouth
Way on downsouth
London town

Check out guitar george, he knows-all the chords
Mind he’s strictly rhythm he doesn’t want to make them cry or sing
They said an old guitar is all, he can afford
When he gets up under the lights to play his thing

And Harry doesn’t mind, if he doesn’t, make the scene
He’s got a daytime job, he’s doing alright
He can play the honky tonk like anything
Savin’ it up, for Friday night
With the Sultans
We’re the Sultans of Swing

Then a crowd a young boys they’re a foolin’ around in the corner
Drunk and dressed in their best brown baggies and their platform soles
They don’t give a damn about any trumpet playin’ band
It ain’t what they call rock and roll
Then the Sultans
Yeah the Sultans they play creole, creole

And then the man he steps right up to the microphone
And says at last just as the time bell rings
Goodnight, now it’s time to go home
And he makes it fast with one more thing

We are the Sultans
We are the Sultans of Swing




Comments

Popular posts from this blog

Bawitdaba

The Best Is Yet To Come

Drift Away