Too Late For Love

Jelena'nın işyerinin yılbaşı yemekleri var bu sıralar, ondan akşamları bekarım. 🐝Mezzy🐝 de ortalığı yıkıp döktükten sonra uyuya kaldı, ben de bir bardak şarapla müzik dinliyorum. Fırsat bu fırsat size yazayım istedim.

Bu akşam Def Leppard'cıyız.

Çok severim bu adamları, hele hele ilk bir kaç albümlerini.

Herkeş bunları Amarikalı zanneder, aslen Britişlerdir.

Bir bakımdan çok şanslı bir grupturlar. Müzikleri bir kenara, çok güzel resim verirler. Şov dünyasında çok önemlidir bu. Aynı derecede medyatik olmayan Frank Zappa'yı örneğin sadece müziğine ilgi duyanlar bilir ama yine mükemmel resim veren Bon Jovi'yi bütün dünya tanır, kızlar ayılır, bayılır.

Debut Albümleri On Through The Night diğerlerinden çok farklıdır. Ben zevkle dinlerim. Ne var ki, bu albümdeki soundları bildiğiniz Def Leppard'dan ziyade, Youtube'dan dinlediğiniz bir cover band'i andırır.

High'n Dry albümleri çok iyidir ama gerçek soundlarını bence Pyromania albümlerinde bulmuşlardır. Bu albümü koyun, baştan sona dinleyin - bunu çok nadir tavsiye ederim bu arada 😛

Olasılıkla o günlerde guruptan biri bir kilise duvarına falan işemiş olmalı ki facialar başladı.

İlk önce davulcu Rick Allen bir trafik kazasında sol kolunu kaybetti. Bir davulcunun kolunu kaybetmesi bir pilotun kör olması gibi bir şeydir sevgili arkadaşlar. Ama bu adam tek koluyla çalmaya devam etti, helal olsun.

Normalde elle kullanılan bir iki davulu ayak pedallarına bağladığını okumuştum, ancak davul çalanlarınız bilir, bu garip enstrümanı çalarken iki elinize de, iki ayağınıza da her daim ihtiyaç vardır. Hele hele rock falan çalarken..

Bir keresinde sol elimi cebime sokup onun gibi çalmayı denemiştim ama acı gerçeği bir kez daha görüp bıraktım. Adam zaten tek koluyla benim iki kolumdan daha iyi çalıyordu, ben bir de ikinci kolumu bırakınca öyle fasıl heyetinin tefçisi gibi kalmıştım 😛

Neyse, bu halleriyle Hysteria albümünü çıkardılar. Bu albümün içinden bir iki şarkı var ki bilmeyeniniz yoktur. Pour Some Sugar On Me, Animal, Rocket, vs. Müzik güzeldi de yavaş yavaş orijinal soundlarını bırakmaya başlamışlardı - biraz Queen'in Hot Space'i gibi.

Ancak bu albümden sonra şanssızlık bu gurubu bir daha vurdu. Gitarcı Steve "Steaming" Clark aşırı alkolden öldü.

Bundan sonra da iflah olmadılar. Başka albümler yaptılar tabi ama bence onlar yerine Bomey M'in Love For Sale'ini falan dinleyin, daha iyi.

Def Leppard'ın kısa öyküsü böyle.

Sevgili arkadaşlar, şarkımızın ismi Too Late For Love, yani Aşk İçin Çok Geç. Acayip kompleks sözleri var yalnız. Bir de Def Leppard'ın o çok bilinen şarkılarından biri değil, o yüzden meali, yorumu falan neredeyse yok İnternet üzerinde.

Ben aşağıda size "tamamen" kendi yorumumu yazacağım. Aklınıza yatmayan ya da doğru olmadığını bildiğiniz/düşündüğünüz yerler varsa lütfen söyleyin, beraber bakalım.

Kahramanımız bir fahişe. Kadın kendini bu hayattam kurtarmak istiyor, bunu da gerçek bir aşkı bularak yapabilecek olsa da, artık çok geç diyor.

Hadi sözlere bakalım....

Uzaklarda bir yerde, zillerin çaldığını duyuyorum,
Çocuklar şarkılarını söylerken şehrin üstüne karanlık çöküyor.
Caddenin karşı tarafımdaki kadın geceyi kapatıp,
Aynı cinsten binlercesi beklerken,
Işıkları açıyor.

Ama çok geç, çok geç,
Çok geç aşk için,
Çok geç.

Kızlar el ele gezerken, Londra gençleri bunları kesiyor,
Bir cep dolusu masumiyet ile girişleri havalı,
Ve rüyalarının kraliçesi önlerinde duruyor,
Perde kapanırken o ellerini uzatıyor.

Ama çok geç, çok geç,
Çok geç aşk için,
Çok geç.

Gizli [tiyatro sahnesindeki] kapının yanında duruyor,
Senin de, benim de farkında,
Aktör ve palyaço sıralarını bekliyor,
Ve kadın orada, harika oynuyor rolünü,
Ama iş gerçek hayata geldiğinde,
Sadece bir aptalı oynuyor.

Ama çok geç, çok geç,
Çok geç aşk için,
Çok geç.

Biraz da mealine bakalım...

"With a pocket full of innocence, their entrance is grand" diye bir dize var. Ben burayı kelime kelime çevirdim ama anlamımda muhtemelen ciddi miktarda edebiyat var.

Bu bir Britiah slang'i yani argosu olabilir, bilmiyorum.

A Pocket Full Of Innocence bir kitabın ismi ama küçük harflerle yazılmış, o yüzden bence doğrudan kitabi kast etmiyor. Olsa olsa kitabın içinde geçen bir şeye atıf yapıyor olabilir ama onu da bilmiyorum. İsteyen kitabı okuyup anlamaya çalışabilir.

Ha bir de bu isimli bir İngiliz birası varmış belki odur diyeceğim, ama kimse birayı alıp tiyatroya ya da sinemaya girmez.

Bu arada tiyatro'nun kerhane olduğunu anladık diye düşünüyorum...

Geceniz güzel olsun.

===

Somewhere in the distance I hear the bells ring
Darkness settles on the town as the children start to sing
And the lady ‘cross the street she shuts out the night
There’s a cast of thousands waiting
As she turns out the light

But it’s too late, too late, too late
(Too late) too late for love
Too late, too late, too late, too late

London boys are gazing as the girls go hand in hand
With a pocket full of innocence, their entrance is grand
And the queen of the dream stands before them all
She stretches out her hand as the curtains start to fall

But it’s too late, too late, too late
Too late, too late for love
Too late, too late, it’s too late, too late

Oh, oh, oh, oh
Oh, oh, oh, oh

Standing by the trapdoor aware of me and you
The actor and the clown they’re waiting for their cue
And there’s a lady over there she’s acting pretty cool
But when it comes to playing life
She always plays the fool

But it’s too late, too late, too late, it’s too late, too late for love
Too late, it’s too late, too late, too late
Oh, oh, oh, oh
Oh, oh, oh, oh
It’s a little too late
Oh, oh, oh, oh
That’s too late
Oh, oh, oh, oh
Is it all too late

Yeah, it’s too late
Too late, too late, too late
Too late for love
Too late, too late, too late
Too late

Too late, too late, too late
Too late for love
Too late, too late, too late


Comments

Popular posts from this blog

Bawitdaba

The Best Is Yet To Come

Drift Away