(Don't Fear) The Reaper

Bugün gevezeliğim üstümde, bir de sarkı yapalım.

Şarkımız biraz iç karartıcı, ama çok güzel şarkıdır. Müziği dinlemeden sözleri okur ve “Ne bu lan?” deyip bırakırsanız… Bırakmayın. Bu güzel melodiye bir şans tanıyın derim.

Şarkımız eski sayılır falan diyeceğim, sayılır falan değil, eski! Ta 1976’dan.

Söyleyen gurup Blue Öyster Cult. New York’lu müzisyenler. Zamanında çok ünlüydüler. Şimdilerde pek tanıyan kalmadı haliyle.

Şarkımızın ismi ise (Don't Fear) The Reaper.

Yani “Reaper” ’dan korkma.

Reaper ne derseniz de, kelime anlamı orak ile ekin biçen eski zaman çiftçisi. Ancak bu şarkıda doğrudan “Grim Reaper” ‘ı, yani elinde orağı ile hepimizi bir gün ziyaret edecek Azrail’i kastediyor.

Şarkı doğal olarak yayınlandığı yıllarda ölümü anlattığı için ilgi ve tepki toplamış.

Bu tür şarkıları da, hemen hemen her zaman Internet üzerindeki müptezeller, ilgi çekmek için ölüm, esrar, intihar, cinayet vesaire ile ilişkilendirirler.

Genelde bunları dikkate almasam da, bu kez bu müptezeller ile aynı fikirdeyim. Şarkı bence de bir çiftten erkek olanının, kadını intihara teşvik etmesini anlatıyor.

Şarkının yazarı ve grubun gitaristi Donald "Buck Dharma" Roeser, her ne kadar şarkı aşkın ölümsüzlüğünü anlatıyor falan dese de, şarkıda “40,000 men and women everyday, Like Romeo and Juliet, Another 40,000 coming everyday, We can be like they are” gibi, Azrail’in değil, erkeğin ağzından kıza su götürmez bir teklif var - kız Azrail ile Romeo ve Jülyet gibi aşk yaşamıyorsa tabi.

Diyeceğim o ki, güzelim melodide karanlık sözler var. Olaya biraz ilginçlik katmış.

Listemde bu şarkıyı ciddiye alacak kimse yok elbette, ama yinede söylemiş olayım. İntihar, insanlığın en yanlış, en saçma, en korkakça eylemidir. Ne düşünün, ne de uygulayın.

Sevgi ile kalın.

Hepimizin zamanı geldi,
Burada ama şimdi hepsi gitti (öldüler),
Mevsimler hasatçıdan (Azrail’den) korkmaz,
Rüzgar da, güneş de, yağmur da [korkmaz],
Biz de onlar gibi olabiliriz (korkmayabiliriz).

Hadi sevgilim, korkma Azrail’den,
Sevgilim, tut elimi, korkma Azrail’den,
[Öldüğümüzde] Uçabileceğiz, korkma Azrail’den,
Sevgilim, senin yanındayım.

Valentine’ın işi bitti (Burada Sevgililer Günü’ne bir atıf var)
Burada ama şimdi hepsi gitti (öldüler),
Romeo ve Jülyet,
Sonsuzlukta beraberler, Romeo ve Jülyet,
Her gun 40 bin erkek ve kadın,
Romeo ve Jülyet gibi (ikisinin de intihar ettiklerini hatırlayalım),
Her gun 40 bin erkek ve kadın,
Mutluluğu yeniden tanımlıyor,
Her gun bir 40 bin erkek ve kadın daha geliyor (ölüyor),
Biz de onlar gibi olabiliriz.

Hadi sevgilim, korkma Azrail’den,
Sevgilim, tut elimi, korkma Azrail’den,
[Öldüğümüzde] Uçabileceğiz, korkma Azrail’den,
Sevgilim, senin yanındayım.

İki kişinin aşkı bir eder,
Burada ama şimdi hepsi gitti (öldüler),
Çilenin son akşamı,
Açık ki artık o (kız) devam edemeyecek.

Sonra kapı açıldı, bir rüzgar esti,
Mumları söndürdü, sonra da durdu,
Perdeler uçuştu ve sonra ortaya o (Azrail) çıktı,
Korkma benden diyerek.

Haydi sevgilim, ve o hiç korkmadı,
Ona koştu ve beraber uçmaya başladılar,
Geri dönüp baktılar ve hoşçakalın dediler,
O artık diğerleri (önceden ölmüş olanlar) gibi olmuştu,
Hadi sevgilim, korkma Azrail’den…

===

All our times have come
Here but now they're gone
Seasons don't fear the reaper
Nor do the wind, the sun or the rain,
We can be like they are

Come on baby, don't fear the reaper
Baby take my hand, don't fear the reaper
We'll be able to fly, don't fear the reaper
Baby I'm your man

Valentine is done
Here but now they're gone
Romeo and Juliet
Are together in eternity, Romeo and Juliet
40,000 men and women everyday,
Like Romeo and Juliet
40,000 men and women everyday,
Redefine happiness
Another 40,000 coming everyday,
We can be like they are

Come on baby, don't fear the reaper
Baby take my hand, don't fear the reaper
We'll be able to fly, don't fear the reaper
Baby I'm your man

Love of two is one
Here but now they're gone
Came the last night of sadness
And it was clear she couldn't go on

Then the door was open and the wind appeared
The candles blew then disappeared
The curtains flew then he appeared,
Saying don't be afraid

Come on baby, and she had no fear
And she ran to him, then they started to fly
They looked backward and said goodbye,
She had become like they are
She had taken his hand, she had become like they are
Come on baby, don't fear the reaper


Comments

Popular posts from this blog

Bawitdaba

The Best Is Yet To Come

Drift Away