Posts

Showing posts from April, 2019

Bang Bang (My Baby Shot Me Down)

Image
Hadi bu akşam biraz hüzünlü bir şarkı yapalım. Bang Bang (My Baby Shot Me Down), çevrisi Bang Bang, Sevgilim Beni Vurdu. Nancy Sinatra söylüyor. Çoğunuz bunu Quentin Tarantino'nun Killy Billy filminden hatırlayacaksızdır. Tanıyanlarınız bilir, Quentin Tarantino filmleri ile aram yoktur - keza, Stanley Kubrick, Luc Besson, ve benzerleri. Kill Bill'i izledim ama tamamen istemsiz olarak. Bir bahsi kaybetmemin cezasıydı 🤗 Yoksa, inanın, ben bu tarz filmlerin entellektüel seviyelerine ulaşamıyorum sevgili arkadaşlar. Bu entel tayfadan bir Spielberg'ü ayırıp, severim, 'hepisi' o. Aslen hangi yönetmenleri/filmleri seversin derseniz, James Bond'u severim. Clint Eastwood'u severim. Kimin yönettiğini bilmediğim başka bir dolu sevdiğim film var ama bunların isimleri genelde kahveli, konyaklı, üst seviyeden film tartışmalarına gitmez. Neyse, fazla uzatmayalım, şarkımıza dönelim. Hüzünlü bir şarkı dedik. Sözleri de bence gayet açık, seçik, öyle bir yere çekilecek gibi d

You Ain’t Seen Nothin’ Yet

Image
Altı günlük bir Disneyland tatilinden sonra, sonunda bizi evimize götüren trendeyiz sevgili arkadaşlar. Günlerdir 🐝Mezzy🐝 dur, 🐝Mezzy🐝 yapma, 🐝Mezzy🐝 koşma, 🐝Mezzy🐝 bağırma dedikten sonra biraz oturup, huzur bulmak gerçekten de iyi geldi. Trenimiz Fransa'nın meşhur hızlı treni TGV. Saatte 300 km civarı hız yapabiliyor. Bir bardak şaraptan sonra da keyfim yerine geldi, sizlere neşeli bir şarkı çalayım istedim. 1970'lerden, zamanında çok ünlenmiş bir şarkı, söyleyen de bir şarkılık parlayıp, sönen bir grup, Bachman-Turner Overdrive. Şarkının ismi ise You Ain’t Seen Nothin’ Yet, yani dur sen, daha hiç bir şey görmedin. Kahramanımız milli olmuş ama çoğu öyle idareten bir gecelik, bir seferlik falanmış. Daha ağız tadıyla yapamamış sizin anlayacağınız. Sonra da bu kadınla karşılaşıyor. Şarkıda aşk dediği aşk falan değil, aganigi. Sonrasında hastalık kapsa da halinden memnun 😛 Geceniz güzel olsun ❤️ Şeytani bir kadın buldum, kalbimi çaldı, Bana bak karışmam dedi, ama ben iste

Bensonhurst Blues

Image
Bu akşam tam anlamıyla ağızınıza layık, mükemmel bir şarkımız var sevgili arkadaşlar. 1970'lerin başından bir blues şarkısı. İsmi Bensonhurst Blues. Orijinalini Artie Kaplan söylüyor, ama ne söylüyor! Şarkını yazarı da Artie Kornfeld ile birlikte kendisi zaten. İlk olarak Confessions of a Male Chauvinist Pig yani Şovenist Bir Erkek Domuzun İtirafları albümünde yayımlanmış. Kaplan'ın biyografisini bilmiyorum ancak soyadına bakarak Yahudi olduğunu tahmin edebiliriz, bu da albümün ismi ile biraz ironi yaptığını söylüyor bize sanki - malumunuz Yahudiler de Müslümanlar gibi domuzlarla pek hoşlaşmazlar. Eski toprak müzisyenler bunlar, sevgili arkadaşlar. Dört beş enstrümanı çalıp, müziklerini ruhlarıyla yapan, şarkılarını kalpleriyle söyleyen bir nesil. Öyle Apache Jump On It, Hunga, Hunga! Şeklinde değil yani... Size bu şarkıyı Kaplan'dan çalmayacağım, çünkü dünya onu Hollandalı bir müzisyen olan Oscar Benton'la tanıdı. Endişelenmeyin. Benton da bu şarkıyı Kaplan kadar güzel

Supreme

Image
Geçenlerde otuz yıla yakın tanıdığım birinin ölüm haberini aldım. Alanında bir dahi sayılırdı. Çözülmez dedikleri birçok iş sorununu beraber çözmüştük. Ne var ki Dünyanın en ters, en geçimsiz insanlarından biriydi. Zaten son on senedir küstük, konuşmuyorduk. Her şey bir kenara, birlikte çok günümüz geçmişti. Hem çok üzüldüm, hem de çok etkilendim ölümünden. Bu akşamın şarkısı onu anmak için. Çok severdi bunu. Tanıyanlarınız şarkı sözlerine bakınca nedenini daha da iyi anlayacaktır. Yattığı yerde rahat uyusun, toprağı bol olsun. Robbie Williams söylüyor, Supreme!... Geceniz güzel olsun ❤️ Sonsuzmuş gibi görünen bugün bitti (Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen sıkıcı bir ilişki sonunda bitti), Londra'daki yalnız kalplerin hepsi, Bir uçağa binip, uzaklara gitti, Bütün güzel kadınlar evli, Bütün yakışıklı erkekler ibne, Mahrum hissedersin kendini. Evet, [pipinin] boyunu mu sorguluyorsun? Mizahında tümör mü var (şakadan anlamaz mısın)? Gözlerinin altında torbalar mı var? Oturduğun yerde [kıçın

Sundown

Image
Bu akşam çok eski ama çok güzel bir şarkıya bakalım. Geçenlerde The Blacklist dizisinin bir bölümünde dinlediğimde hatırladım. İsmi Sundown, yani Günbatımı. Söyleyen Gordon Lightfoot, Kanadalı bir sanatçı. İsmini duymadıysanız öyle hakir görmeyin, fazlasıyla önemli bir müzisyen. Sözler çok felsefi. Çevriye bakıp, doğrudan anlamak çok zor. Ben garantili kısmını yazayım, gerisini de hayal gücünüze kalsın. Şarkımızın en garantili noktası, hanım kızımız erkeğimizi aldatmakta. Jönümüz ilk kıtada olanı biteni anlıyor, diğer erkeğe de seni evin etrafında görürsem oyarım diyor. İkinci kıtada durumu kabulleniyor. Acıyı duymayı bırakmakla kasıt da alkol olabilir. Üçüncü kıtada da kadının kurbanlarına nasihat veriyor. Şarkımızın konusu tatsız ama müziği on numara! Hafta sonunuz güzel olsun ❤️ Onu saten elbisesi içinde uzanmışken görebiliyorum, İtiraf edemeyeceğiniz şeylerin yapıldığı bir odada, Gün battı, dikkat et, Görmeyeyim seni arka kapımın etrafında, Gün battı, dikkat et, Görmeyeyim seni ark