Spanish Harlem

Sevgili arkadaşlar, bilmiyorum Soul müzik sever misiniz. Benim devamlı dinlediğim bir müzik türü değildir elbette, ama zaman zaman, hele insanın kafası biraz doluysa güzel gider.
Bu akşam da öyle bir akşam işte, o yüzden size Ben E. King'den bir Soul çalayım istedim.

Şarkımızın ismi Spanish Harlem, yani İspanyol Harlem[i]. Ancak ne Harlem bizim bildiğimiz Harlem, ne de orada yaşayanlar İspanyol.

Arzedeyim...

Bildiğiniz üzere Harlem, Manhattan adasında bir semttir. Adanın tam ortasında bulunan Central Park'ın bittiği kuzey noktasından başlar, adanın daha kuzeyinde bulunan Washington Heights'a kadar uzanır. Batısında meşhur Columbia Üniversitesi, doğusunda ise East Harlem, başka bir ismiyle de Spanish Harlem yer alır. Spanish Harlem'i East River'dan, dünyanın en çileli otoyollarından biri olan FDR Drive ayırır.

Harlem, o zamanki ismiyle Haarlem, bir Felemenk köyü olarak varolmaya başlamış, sonrasında ise neredeyse tamamına siyahlar yerleşmiş.

Çoğumuz Harlem'ı filmlerden biliriz - Die Hard III mesela, nasıl güzel filmdir. Pek öyle güvenli bir yer değildir. Otuz sene önce camları tintli bir arabayla geçmiştim, renk olarak ortama uyum göstermediğimden camları indirememiştim. Filmlerdeki kadar vardı. Leş gibi, köşe başlarında gang'ler, beş dakikada bir ambulans ve/veya polis sirenleri falan.

Otuz sene sonra ise üzeri açık bir otobüsle, Jelena ve 🐝Mezzy🐝 ile birlikte Harlem'dan geçtik. ÇOK şey değişmişti. Elbette bir Lozan değildi, ancak geçmişe göre tanınmayacak kadar güvenli, ve en önemlisi temizdi. Hatta ünlü Apollo salonunda, ki şarkımızı seslendiren Ben E. King burada çok söylemiştir, bir konser izlemeye bile niyetlenmiştim.

Harlem'in yerleşikleri siyahlar olsa da East Harlem, yani Spanish Harlem'de Orta ve Latin Amerika'dan gelme göçmenler yaşar. Burada eski bir İtalyan mahallesi vardır, Al Pacino, örneğin buralıdır. İşin komiği, tamamen beyaz, Burt Lancaster da East Harlem'lıdır. Niye, nasıl diye sormayın, turist otobüsündeki kaydın yalancısıyım.

Yeri gelmişken Burt Lancaster genelde bir "cigabayt" sendromu sonucunda "Lançıstır" şeklinde yanlış bir biçimde telaffuz edilir. Doğrusunu yazınca kızanlarınız var, iyisi mi dinleyin... 

Neyse, asıl konumuz olan East Harlem'a dönelim.

Gerçek bir New Yorker East Harlem'ı Harlem'dan saymaz, belki burada yaşayanlar yeteri kadar siyah değil diye.

Şarkımızın kahramanı işte bu semtte yaşayan, kara gözlü bir Latin kızı. Ve gözünü sevdiğimin Amarikan şarkıları, sözlerinde öyle ulvi sanat, gizler, imalar, metaforlar, anlaşılması imkansız dizeler falan yoktur. Ne diyorsa o işte.

Hadi başlayalım...

İspanyol Harlem'da bir gül vardır
Orada, İspanyol Harlem'da bir gül
Çok özel [bir gül], hiç güneş görmemiş
Sadece ay [gökyüzünde] gezindiğinde ortaya çıkar
Yıldızlar da ışıldadığımda
Yolun üzerinde büyür, betonların arasında
Ama (buna rağmen) yumuşak, tatlı ve hülyalı

İspanyol Harlem’da bir gül vardır
Orada, İspanyol Harlem’da bir kırmızı gül
Kapkara, kömür gözleriyle, ruhumun derinliklerine bakar
Ve orada bir yangın başlatır, sonrasında da kendimi kaybederim

Affınıza sığınmak zorundayım
O gülü koparacağım ve kendi bahçemde büyümesini izleyeceğim
O gülü koparacak ve büyümesini izleyeceğim
Bahçemde

(İspanyol bahçesinde bir gül vardır)
La la la, la la la, la la la la.

Akşamınız güzel olsun 😍❤️

===

There is a rose in Spanish Harlem
A red rose up in Spanish Harlem.
It is the special one, it’s never seen the sun
It only comes out when the moon is on the run
And all the stars are gleaming.
It’s growing in the street right up through the concrete
But soft and sweet and dreaming.

There is a rose in Spanish Harlem
A red rose up in Spanish Harlem.
With eyes as black as coal that looks down in my soul
And starts a fire there and then I lose control

I have to beg your pardon.
I’m goin’ to pick that rose and watch her as she grows in my garden.
I’m goin’ to pick that rose and watch her as she grows
in my garden.

(There is a rose in Spanish garden)
La la la, la la la, la la la la.

(There is a rose in Spanish garden)
La la la, la la la, la la la la.



Comments

Popular posts from this blog

Bawitdaba

The Best Is Yet To Come

Drift Away